Çocuğa isim bırakmak Serdar Tuncer
Ankara24.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Her anne baba evladının üzerine titrer. Kendince iyi ve güzel bildiği her şeye evladının sahip olmasını ister. Kendince ifadesi önemli burada. Zira iyi ve güzelin içini herkes kendince doldurur: Başarı, mutluluk, zenginlik, doğruluk, kulluk, cömertlik, güzel ahlak… İnsan hayata nereden bakıyorsa evladının oradan yol almasını ister. Kimisi çocuğunun elinden tutar camiye götürür kimisi meyhaneye. Kimisi güzel ahlaklı bir insan olmanın yollarını telkin eder, kimisi başarı için her yolun mübah olduğunu anlatır evladına.
Her ebeveyn çocuklarının kendisini geçmesini ister. Benden daha muttaki olsun, benden daha güzel dans etsin, benden daha çok hizmet etsin, benden daha başarılı olsun. Derler ki, insan yeri gelir kardeşinin bile kendisinden iyi olmasından rahatsız olur ama evlat bunun tek istisnasıdır. Salihler herkes benden iyi olsun isterler zaten ama başkasına tahammülü olmayan zalimler bile evlatlarının kendisinden daha iyi olmasından memnun olurlar.
Evlatlarının istikbali için doğru şeyler yaptığını düşünen anne babalar bazen farkında olmadan onlara kötülük ederler. Zararlı gıdadan uzak tutacağım diye ileride alerjik bünyeye maruz bırakılacak evlat da bu bahse dahildir, aman travma yaşamasın diye el bebek gül bebek büyütülüp en ufak badirede psikolojisi allak bullak olan prens ve prensesler de. Pedagoji ve psikoloji parantezine dahil olan mevzuları bir kenara bırakıp gelelim asıl meseleye.
Dünya enteresan bir yerdir, kaderin işleri cilvelidir, alimden zalim de doğar zalimden alim de. Olur öyle şeyler ama istisnadır. İstisnalar kaideyi kuvvetlendirmeye yarar. Anne babanın evladı için yapabileceği şeyler zannettiğimiz kadar çok değildir. Bir büyüğüm, oğlundan şikayetlenip dua isteyen bir adamcağıza demişti ki: Takma kafana! Su akar yatağını bulur. Anne babanın evladı için yapabileceği 3 şey vardır: Güzel isim vermek, helal lokma yedirmek, iyi örnek olmak, hepsi bu!
Bir çırpıda söyleniveren bu 3 şeyi açacak olsak bu köşe yetmez ama biz yine de sondan başlayalım şerh etmeye. İyi örnek olmak, mühimdir. Görgülü kuşlar gördüğünü işler, görgüsüz kuşlar görmemiş ki n’işler? Çocuklar duyduklarını değil gördüklerini yaparlar. Babasının annesine muamelesi bir oğul için şimdi annesine ileride hanımına nasıl davranacağının göstergesidir. Eline kitap almayan bir annenin habire okumayı telkin ettiği kızının elinden akıllı telefonu düşürmemesine şaşılmaz. İmsak vakti ışığı yanan evlerde mışıl mışıl uyuyan bebekler gönüllerine seherin sekinet ve füyuzatını doldururlar da günü gelince o rahmet ve bereket onları sabah namazına tiki tak kaldırıverir.
Komşuya gösterilecek ihtimam, misafire gösterilecek nezaket, akrabaya gösterilecek alaka hep ailede ve hep çocuk yaşta tedris edilir, dilsiz dudaksız. Nimete şükür, musibete sabır, zor zamanlarla başa çıkma usulü, güzel vakitlerin yaşanma biçimi hep anne babanın yaptıklarından öğrenilir. Dikkat buyrunuz; dediklerinden değil yaptıklarından! Aile çocuğun ilk mektebidir. Büyük aileleri çekirdeğe tebdil eyleyip, evlatları dede ve ninenin terbiye ve muhabbetinden mahrum ederek, acemi anne ve babalara terk edişimize dair bu bahiste söylenecek çok söz vardır ama dursun şimdilik.
Enbiya masumdur evliya mahfuz! Bizim itikadımız böyledir. Veliler daha dünyaya gelmeden anne babaları yedikleri içtikleri hususunda ikaz edilmişlerdir. Hani komşunun bahçesinden izinsiz bir elma alır da yediğini kusar evliyaya gebe olan valide, hatırlarsınız. Bu evliyaya Hakk tarafından lütfedilen bir ihsandır, herkeste olmaz. Ama eşkıya yetiştirmek istemeyen her anne baba helal-haram bahsine azami dikkat etme mecburiyetindedir. Lokma helal olmayınca nesil bozulur. Sütü bozuk derler ya, süt herkeste aynı süttür de baba nereden kazandı anne ne ile beslendi, ona bakılır bu bahiste. Her asi, zalim ve günahkarın daha aklı yetmez iken yediği içtiğinin isyanında, zulmünde tuğyanında payı vardır.
Biz daha çok ad koymak, isim vermek tabirlerini kullanırız ama doğuda isim bırakmak derler bendenizin daha çok hoşuna gider bu ifade. Çocuğunuza bıraktığınız isim mühimdir ve güzel isim onun sizin üzerinizdeki hakkıdır. Mahşer günü anne babasından kendisine verdikleri isim sebebiyle davacı olacak evlatlar haber verilmiştir. Güzel isim, orijinal ve kimsede olmayan isim demek değildir. İsim bırakılırken kafiyeye, modaya, dizideki yakışıklıya bakılmaz. Zira müsemma ismin tecelli mekanıdır. Adı Fırtına olan çocuktan akıllı uslu oturmasını, adı Âşüfte olan çocuktan namuslu olmasını beklemek beyhudedir.
Dava devam ediyor, suçlu mu suçsuz mu bilmem, ne sebepten ve kim o kıza bu ismi bıraktı onu da bilmem ancak zavallı Güllü’yle tanışsaydık, kızına Tuğyan (haddi aşma, taşkınlık, azmak) ismini bırakmaması için mutlaka konuşurdum onunla.
Görüntülenme:96
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 16 Aralık 2025 04:05 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda
İletişim








En çok okunanlar



















