CHP nin doğru kararı
Ankara24.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
YÖN/FİKRET BİLÂ
CHP, İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan’la görüşecek olan milletvekili heyetine üye vermedi.
Doğru bir karar verdi.
CHP, Atatürk’ün kurduğu ve O’nun liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran partidir.
Kurucu parti olmanın ayrı bir sorumluluğu vardır.
PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan ise Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmek, Güneydoğu bölgesini ayırarak bağımsız bir Kürt devleti kurmak için yola çıkmış ve bu yolda asker, sivil, kadın, çocuk, bebek demeden 50 bin kişinin ölümünden sorumlu bir terör örgütü lideridir.
Bu nedenle CHP’nin İmralı’ya milletvekili göndermesi büyük bir hata olurdu.
CHP bu hataya düşmedi.
AK Parti, MHP ve DEM Parti millevekilleri İmralı’ya gidip Öcalan ile görüşecekler.
Bu ziyaret Öcalan’ı meşrulaştıracaktır.
İktidar Öcalan’ı bu konuma taşıyacak ziyarete CHP’yi de katarak sorumluluğa ortak etmek istedi ancak bunu başaramadı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da MHP lideri Devlet Bahçeli’yi öne sürüp, kendini biraz geride tutarak sorumluluk üstlenmek istemiyor.
AK Parti ve MHP’nin DEM Parti’yle birlikte Öcalan’ı meşrulaştırma hamlesinin iç politika açısından amacı DEM parti seçmenin desteğini alarak önümüzdeki seçimleri yeniden kazanmak, Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesini sağlamak.
Tabii bu süreci, ABD’nin, Suriye’nin kuzeydoğusunda PKK’nın kolu olan YPG-PYD’ye özerk bir yönetim kurdurması, bu ülkeyi de Irak gibi bölmesinden ayrı düşünemeyiz.
ABD ve İsrail, Suriye’deki YPG-PYD yönetimini Türkiye’nin de tanımasını ve Öcalan’ı muhatap almasını, siyasi lider olarak kabul etmesini dayatıyorlar.
İktidar da bunu kabul etmiş görünüyor.
Öcalan’ı siyasi lider olarak kabul ederek yürütülen bu süreç sonuçta Türkiye Cumhuriyeti’nin yeniden yapılanması projesinin hayata geçirilmesi amacı taşıyor. En azından Öcalan ve DEM Parti’nin amacı bu.
ABD’nin projesi; Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter, laik, ulus devlet yapısı yerine, tarikatların, etnikçi yapıların etkin olduğu, çok dilli, fiili bir federasyon
yaratmaktır.
Amaç ana dilin öğrenilmesi, konuşulması, kültürün yaşatılması olsa bu olanak zaten var.
Önceki hükümetler de AK Parti iktidarı da buna olanak sağlayan düzenlemeleri yapıp hayata geçirdiler.
Bu konularda bir yasak yok.
Bunu aşan talepler ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerini değiştirmeye yöneliktir.
Bu nedenle kurucu parti olarak CHP’nin sorumluluğu yüksektir.
CHP, demokratik, laik, hukukun üstünlüğünü dayalı, üniter, ulus devlet yapısından ödün vermeden demokratikleşme programıyla, insan hak ve özgürlerini genişletecek, ifade ve basın özgürlüğünü, yargının tarafsız ve bağımsızlığını, hukukun üstünlüğü ilkesini güçlendirecek bir programla bu sorunları çözebilir.
İddiası ve hedefi bu olmalıdır.
“Kürt sorunu çözüyoruz” diye Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet yapısını değiştirecek, fiilen federasyona dönüştürecek bir projeye destek olmaması gerekir.
Bu CHP’nin kurucu parti konumu ve sorumluluğuyla bağdaşmaz. Bu bağlamda,
Öcalan’ı muhatap almaması doğrudur. CHP kurmaylarının, İmralı ziyaretine üye verilmemesi konusundaki gerekçeleri tutarlıdır.
Elbette, terörün olmadığı bir Türkiye doğru hedeftir. Ancak doğru hedeflere yanlış yöntemlerle gidilmemelidir.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:100
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 24 Kasım 2025 05:31 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















