Cezaevinde ölü bulunmuştu! Faruk Fatih Özer in avukatı konuştu
Halktv sayfasından alınan verilere göre, Ankara24.com bilgi veriyor.
Kripto para dolandırıcılığı suçlamasıyla tutuklu bulunan ve tek başına kaldığı koğuşta ölü olarak bulunan Faruk Fatih Özer'in ölümünün ardından başlayan tartışmalar sürüyor.
Sol Haber'e konuşan Faruk Fatih Özer'in avukatı Sevgi Erarslan, yargılamanın başından itibaren savunmanın eşit koşullarda temsil edilmediğini, birçok delilin görmezden gelindiğini ve bazı isimlerin sorgulanmadığını öne sürdü.
"DEFALARCA BAŞVURU YAPILDI"Faruk Fatih Özer’in cezaevinde geçirdiği süreçte çok sayıda ihmal olduğunu öne süren Erarslan, müvekkilinin psikolojik sorunlarına ilişkin defalarca başvuru yapıldığını ancak hiçbir önlem alınmadığını aktardı.
Erarslan “Müvekkilin psikolojik durumuna ilişkin hem cezaevi idaresine hem oradaki psikoloji birimine defalarca başvuru yapıldı. Gözle görülür bir destek veya önlem alınmadı. Bu ilgisizlik, sadece bireysel bir dram değil; ceza infaz sisteminde insan hayatına verilen değere dair sorgulanması gereken bir durumdur” dedi.
Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer cezaevinde ölü bulundu
Erarslan, Thodex davası boyunca mahkeme heyetinin hem savunma hem de kamu yararı açısından kritik belgeleri dikkate almadığını belirtti.
Avukatın açıklamalarına göre, Faruk Fatih Özer yurt dışına çıkmadan önce kripto para alanındaki görüşleri nedeniyle hem Ticaret Bakanlığı hem Maliye Bakanlığı’na davet edilmişti. Erarslan, bu görüşmelere dair savunmanın bilgi talepleri de reddedildiğini söyledi.
BAZI İSİMLER SORGULANMADIErarslan, "Savunma olarak sadece SPK’dan ve BDDK’dan değil müvekkil Özer’in özel olarak kripto alanında görüşlerinin alınması için davet edildiği Ticaret Bakanlığı’ndan, Maliye Bakanlığı’ndan, yine Thodex şirket olarak incelemelere tabi tutulduğu için MASAK’tan da defalarca bilgi sorulmasını istedik. Dosyaya sunduğumuz kripto hukuku alanında uzman profesörlerce düzenlenen bağımsız bilirkişi raporları dahi bir kez olsun incelenmedi. Thodex şirketinin Şubat 2019’da hacklenmesi sonucu çalınan 15 milyon dolara yakın malvarlığı nedeniyle bunu tespit eden İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Güvenlik Şube Müdürlüğü raporlarını bile mahkeme biz sunmamıza rağmen görmezden geldi. Savunma tarafının dayandığı teknik veriler dosyada yer almadığında, karar sadece iddia makamının perspektifine sıkışıyor. Bu da yargılamanın dengeli yürütülmesini engelledi. Bizim açımızdan süreç bir 'yargılama' olmaktan çok, önceden belirlenmiş bir kanaatin teyidi gibi ilerledi."
Erarslan, davanın siyasi boyutuna da dolaylı biçimde değinerek, “Bizim görevimiz siyasi yorum yapmak değil, hukuki gerçekleri ortaya koymaktır. Ancak şu kadarını söyleyebilirim: Dosyada birçok kişi ve kurumla ilgili delil bulunmasına rağmen, bazı isimlerin hiçbir şekilde sorgulanmamış olması kamu vicdanında da ciddi soru işaretleri yaratmıştır. Bu durumun nedenlerini biz değil, soruşturmayı yürüten makamların açıklaması gerekir” ifadelerini kullandı.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:92
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 08 Kasım 2025 16:33 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















