Bu işi Devlet Bahçeli halleder! Sözcü Gazetesi
Ankara24.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Sevgili okurlarım, tam da göbeğinde yaşadığımız bu acayip süreç günün birinde hiç kimsenin beklemediği bir biçimde başlatılmıştı.
Devlet Bahçeli o gün Meclis’e geldiğinde, yakın gelecekte neler olacağını hiç kimse düşünemezdi.
Durup dururken partisinin grup toplantısında “Keşke Abdullah Öcalan da buraya gelse DEM Grubunda konuşma yapabilse” gibi lâflar etti.
Herkes şaşırmıştı ama iş bununla bitmeyecekti.
Çeşitli zamanlarda Apo’dan “PKK’nın kurucu önderi Apo” diye söz etti.
Sonracığıma efendim tiyatronun sahnesi Irak Süleymaniye’de kuruldu. 30 PKK militanı silahlarını yaktı, PKK isimli örgüt kendini sözüm ona feshetti, artık Türkiye’de eylem yapmayacağını açıkladı falan filan...
Ama dahası var, Meclis’te bir komisyon kurdular. Ne işe yarayacağı belli olmayan bu komisyon, şimdi işin yasal boyutlarını ele alıp kanunlaşması için Meclis’e sevk edecekmiş.
DEM’in ‘İmralı heyeti’ Recep Tayyip’i önceki gün Saray’da ziyaret edip görüştü. Heyet yakında İmralı’ya gidecek, olanları Apo’ya arz edecekmiş.
Neler olduğunu hep birlikte göreceğiz. Bakalım “PKK’nın kurucu önderi” şimdi bu aşamada ne diyecek, neler isteyecek.
★★★
Tahmin ediyorum ki, bu kritik günlerde Devlet Bahçeli’nin Recep Tayyip’le arasına kara kedi girdi. Devlet Bey 29 Ekim’de Anıtkabir’e gitmedi, aynı gece sarayda verilen resepsiyona katılmadı.
Bu kara kedi konusunda ilk söylentiler KKTC’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında çıktı.Tayyipgillerin adayı kazanamayınca
Bahçeli tavır koydu, KKTC’nin 82. vilayetimiz olarak Türkiye’ye ilhak edilmesi gerektiğini söyledi. O sırada Recep Tayyip ise seçimi kazanan muhalefet adayına kutlama mesajı gönderiyordu.
Anlaşıldığı kadarıyla küçük ortak büyüğüne küs! Ama bunların küslüğü uzun sürmez... Çünkü birbirlerine göbekten bağlılar. Biri olmazsa ötekinin hiçbir ağırlığı kalmaz.
Her ikisi de işlerine baksın, Apo’dan gelecek olumlu yanıtları bekleyedursun, İmralı’nın isteği doğrultusunda kararları birlikte, kardeşçe ve dostça alsınlar, anayasayı ona göre değiştirsinler!
Zira MHP olmazsa AKP iyot gibi açıkta kalır. Yanağından makas alırlar!
Bu işi yine Devlet Bey, çözer, günün birinde bir bakarız ki hiç beklenmeyen bir biçimde İmralı’ya gidivermiş. Aynen o gün Meclis toplantısına gidivermesi gibi!
Devlet içinde Bilal!Sevgili okurlarım gün geçmiyor ki karşımıza devlet yönetimine ilişkin birtakım sürprizler çıkıyor olmasın!
Örneğin Recep Tayyip’in dış gezilerinde, ekranda haberlerini izlerken görüyoruz. Beyefendi yabancı devlet adamlarıyla görüşürken, en gizli toplantılarda bile yanında genç bir kadın var.
Kim o?
Beyefendinin özel tercümanı!
Bu gibi dış gezilerde ya da Türkiye’de başka devlet adamlarıyla yapılan toplantılarda çoğu zaman devlet sırları gündeme gelir, masaya yatırılır ve pazarlıklar söz konusu olur.
Bunların iktidarına kadar Türk Devleti’nde önemli ve ciddi bir uygulama vardı.
Tercümanlık görevini Dışişleri Bakanlığı, başka bir deyişle devlet görevlileri yapardı.
Şimdi ben merak ediyorum ve soruyorum...
Recep Bey’in yabancılarla yaptığı en üst düzey toplantılarda tercümanlık yapan, her dış gezide karşımıza çıkan o hanım kimdir? Bir devlet görevlisi midir?
Devletin en gizli sırları kendisine nasıl emanet edilmektedir?
★★★
Katar, Kuveyt ve Umman’a yaptığı son dış gezisinde ilginç biri daha yer almıştı. Beyefendinin oğlu Bilal Erdoğan!..
Yine ekranlarda hayretle izledik...
Devlet yetkilileri arasında yapılan görüşmelerde, masada Türk heyetiyle beraber Bilal de vardı.
O görüşmelerde söz alıp almadığını, değerli fikirlerini açıklayıp açıklamadığını, örneğin milyarlarca dolarlık savaş uçağı pazarlıklarına katılıp katılmadığını elbette bilmiyoruz.
Bildiğimiz kadarıyla Bilal’in devlette herhangi bir görevi yok!
O halde nasıl oluyor da bu arkadaş masaya Türk heyeti ile birlikte oturuyor, yapılan görüşmelerde söz sahibi oluyor?
Hangi özelliği ve hangi kimliği ile!
★★★
Bu olanları gördükçe insanın aklına ister istemez bazı sorular geliyor...
Bu Bilal mutlaka çok değerli bir arkadaştır. O konuda kuşkum yok ama aklıma özellikle memleketin geleceğine ilişkin bazı sorular takılıyor.
Babası acaba Bilal’i sonraki yıllar için ‘devlet görevine’ mi ısındırıyor?
Anayasa uyarınca babasının üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilmesi mümkün değil.
Bu durumda, zamanı geldiğinde babası acaba ne yapacak, nasıl bir karar verecek?
Bence, yerine seçilecek kişi konusunda kafasında mutlaka bazı fikirler vardır. Recep Tayyip o makamı partilileri dahil hiç kimseye emanet etmez.
Seçime daha epeyce var.
Dolayısıyla Bilal’i kendi makamına ısındırmaya şimdiden başlaması gerektiğini hepimizden daha iyi bilir. Belki ısınmıştır bile...
Zamanı gelince karşımıza AKP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak Bilal çıkarılır.
Bu aile en büyük makamlara oynamaya artık alışmış olsa gerek.
Cumhurbaşkanı olmazsa en azından Cumhurbaşkanı yardımcısı olur. Ne de güzel olur, yakışır yani!
Böylece, masallarda olduğu gibi onlar erer muradına, biz çıkarız kerevetine!
Ne bileyim, şu olanları gördükçe bendeniz o kıt aklımla böyle düşünüyorum.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:84
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 01 Kasım 2025 05:02 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar


















