Bahçeli DEM raporunun altına imza atar mı?
Ankara24.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Terörsüz Türkiye sürecinde nelerin olup bittiğini, hangi aşamaya gelindiğini uzun uzun izah etmeme gerek yok. Küçük hatırlatmayla mevzuya gireyim. Komisyon yüzlerce kişiyi dinledi. AKP/MHP/DEM milletvekillerinden oluşan heyet İmralı’ya gitti. Öcalan ile görüştü. Öcalan’ın söylediklerinin veya taleplerinin yüzde seksenini sansürlenerek komisyona anlatıldı. Heyet Öcalan’ın Suriye’deki yapı konusunda ne düşündüğünü milletvekillerine bile söylemedi. Söyleme cesaretini göstermedi…
Demek ki pürüz var…
Biliyorsunuz SDG (Suriye Demokratik Güçleri) adıyla örgütlenen yapının ana kolonunu YPG (Halk Savunma Birlikleri ) … Örgütün taşıyıcı gücü PKK … Emir komuta zinciri Kandil’e kadar uzanıyor.
Buraya bir noktalı virgül koyup devam edelim… MHP ve DEM raporunu sundu. AKP önümüzdeki hafta sonuna kadar süre istemiş. Gerçi AKP’nin raporunun ana hatları Hürriyet gazetesinde yayınlandı ama altına henüz Erdoğan’ın onayına sunulmadı notu da düşüldü. CHP de raporunu teslim etmeyi önümüzdeki haftaya bıraktı.
Ortada iki rapor var… Biri MHP’nin biri DEM’in…
Kardeş parti gibi davransalar da , Meclis’in en uyumlu partisi görüntüsü verseler de raporlarındaki talepleri uyuşmuyor… Taban tabana zıt dersem abartmam…
Geçen gün DEM İmralı heyeti Devlet Bahçeli’ye ziyaret etti. Çıkışta DEM partili Pervin Buldan açıklama yaptı ‘çok iyi görüşme oldu çok verimli geçti’ dedi. Bahçeli sözlerinin altına imza atarım yanıtını verdi…
Herhalde toplantıda söylediklerini kastetti…
Ama rapora bakıyorsun pürüz çok…
Kısaca izah edeyim…
DEM; suç işleyen suç işlemeyen ayrımı yapılmasın herkes yararlansın diyor…
MHP; suç işlemeyenlerin üç yıllık denetimli serbestlikle bırakılmasını, suça bulaşanların yargılanarak infaz indiriminden yararlanmalarını şart koşuyor…
DEM; Öcalan’a hemen özgürlük verilmesini. Sürece dahil olmasını, heyetlerle, kişilerle, basınla görüşmesinin talep ediyor…
MHP; umut hakkıyla serbest bırakılmasına ses çıkartmıyor ama sürecin sonunu işaret ediyor…
DEM; Suriye’deki YPG’ nin Şam hükümetinin kurmaya çalıştığı orduya entegrasyonu konusunda bir şey söylemiyor. YPG’nin silah bırakması meselesini görmezden geliyor…
MHP; PKK dışındaki diğer örgüt ve yapılarda bulunan kişilerinde bu sürece katılmasını şart koşuyor. Yani YPG’ nin de silah bırakmasını veya etkisiz hale getirilip Ahmet Şara kuvvetleri içinde eritilmesini istiyor…
DEM; Barış yasası, çözümün alt yapısını hazırlayan yasaların bir an önce çıkarılması gerektiğini savunuyor…
MHP; silahların tamamen yakılmadan, örgütün fiili varlığı sona ermeden. Bunun MİT ve TSK tarafından ilan edilmeden yasal düzenlemeler yapılmaz diyor…
Gelelim en önemli ayrıma…
DEM; barış uzun süredir ertelenmiş olan demokratik hedefleri gerçekleştirebilir. Bu ülkede yaşayan herkesin kaderini etkileyen eşitsizliklerin, güvencesizliklerin, kutuplaşmanın ve siyasal tıkanmışlığın aşılması ancak demokratikleşmeyle iç içe ilerleyen bir barış süreciyle mümkün olabilir görüşünde…
MHP; terörsüz Türkiye başka mesele demokratikleşme başka mesele. İkisi bir arada olmaz diye ısrar ediyor…
Sorum şu:
Bahçeli geçenlerde Buldan’ın sözlerinin her satırına imza atarım dedi ya; DEM’ in raporunun da her sayfasına imza atacak mı?
Bu soruyu şundan sordum…
DEM raporu çıkmadan önce İmralı heyeti Bahçeli’ye gittiğine göre bu taleplerini anlatmışlardır herhalde…
Görüşümüz, yol haritamız bu demişlerdir herhalde…
Çay içme daha ne var yok ziyareti değildir herhalde…
Salı gününü iple çekiyorum…
Bakalım Bahçeli ne diyecek?
Buldan’ın sözlerinin altına imza attığı gibi DEM raporunun altına da imzamı atarım diyecek mi?
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:48
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 15 Aralık 2025 05:11 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















