Babacan dan İmamoğlu İddianamesi Yorumu: Acemice yazılmış
Halktv sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
İmamoğlu davasını değerlendiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, hukukun temel ilkelerinin ayaklar altına alındığı sürece dair zehir zemberek açıklamalarda bulundu.
"ACEMİCE YAZILMIŞ ACAYİP BİR İDDİANAME"Dosyanın içeriğindeki tutarsızlıkları ve hukuki zayıflığı gözler önüne seren Babacan, sürecin henüz tamamlanmadığına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"İmamoğlu davasının dosyası henüz tamamlanmış değil, biliyorsunuz. Dolayısıyla dosyanın nihai şeklini bilmiyoruz. Aylar sonra dört bin sayfaya yakın bir iddianame ortaya çıktı. Acayip bir iddianame. Hukukçu arkadaşlarımız incelediğinde o iddianamede bayağı acemice yazılmış yerler var."
"SUÇ GİBİ ELE ALMIŞLAR"İddianamenin en tartışmalı kısımlarından biri olan siyasi faaliyetlerin kriminalize edilmesine değinen Babacan, savcıların siyasetin doğasını "örgütlü suç" gibi lanse etmesini şöyle eleştirdi:
"Mesela Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı olmayı ya da Cumhurbaşkanı olmak istemeyi adeta böyle örgütlü işler, suç gibi ele almışlar. İnsan isteyebilir. ‘Ben genel başkan olmak isterim, cumhurbaşkanı adayıyım der. Cumhurbaşkan olmak istiyorum’ der. Bunun için lobicilik yapabilir. Bu bir suç değil yani."
Babacan asansördeki Bakanı ifşa etti: Yiyoruz yiyoruz bitmiyor
Babacan, belediye işlemlerine dair iddiaların incelenmesi gerektiğini belirtmekle birlikte, operasyonun "düğmeye basılmış" gibi işletilen takvimine dikkat çekti. Yargı sürecinin bir "paket" halinde sunulmasının makul olmadığını belirten Babacan, sürecin perde arkasını şu sözlerle sorguladı:
"Öte yandan hani belediyenin işlemleriyle alakalı da irdelenmesi gereken iddialar var. Yani bakılması gereken konular var. Fakat ne olursa olsun, yani on sekiz Mart akşamı diploma iptali, on dokuz Mart sabahı gözaltı, sonra tutuklama ve pek çok dosyanın ve konunun böyle bir paket olarak gündeme getirilip uygulanması, en azından usul olarak, yani yargı işleme usulü olarak bize çok makul gelmiyor."
"MASUMİYET KARİNESİ NEREDE?"Yargının cezalandırma aracına dönüşen "tutuklu yargılama" ısrarına da karşı çıkan Babacan, masumiyet karinesinin yok sayıldığını vurguladı. Sadece İmamoğlu davasında değil, genel adalet anlayışında da büyük bir sorun olduğunu belirten Babacan sözlerini şöyle noktaladı:
"Tutuksuz yargılanma denen de bir şey var. Usulen biz tutuklu yargılama usulüne karşıyız. Yani yapılacaksa bile çok çok istisnai olması lazım. Sadece İstanbul Büyükşehir'e ilgili konularda değil, diğer pek çok konuda düşüncemiz bu. Bu bir hem siyasi tercih hem de adaletin gereği. Çünkü masumiyet karinesi var değil mi? Hukukun en önemli kaidesi. Yani ispatlanmadıkça, aksi ispatlanmadıkça herkes suçsuzdur. Suçlu diyebilmek için ispatlanması lazım. Yargı sürecinin tüketilmesi lazım. Daha ortada bir iddianame yokken peşinen tutuklu olması insanların"
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:46
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 26 Aralık 2025 15:20 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















