Azerbaycan’da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu
Ankara24.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Azerbaycan’ın başkenti Bakü’deki Gülistan Sarayı’nda Türkiye Cumhuriyeti'nin 102. yılı dolayısıyla Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliği tarafından resepsiyon düzenlendi. Resepsiyona Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Sahibe Gafarova başta olmak üzere milletvekilleri, üst düzey komutanlar ve çok sayıda davetli katıldı. Resepsiyonda konukları, Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Birol Akgün, Silahlı Kuvvetler Ataşesi Tuğgeneral Ersin Dinçer ve eşleri karşıladı. Saygı duruşu ve iki ülkenin milli marşlarının okunmasıyla başlayan resepsiyonda Büyükelçi Birol Akgün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kutlama mesajını okudu.
Mesajdan sonra konuşmalarına başlayan Birol Akgün, "Modern Türkiye Cumhuriyeti, 1. Dünya Savaşı sonrasında Anadolu’yu işgal etmek üzere harekete geçen emperyalist güçlere karşı Türk milletinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde gerçekleştirdiği milli mücadele sonrasında 1923 yılında kurulmuştur. Bugün Cumhuriyetimizin 102. yıl dönümünü kutluyoruz. Bayramımız kutlu olsun. Modern Türkiye Cumhuriyetinin en başından beri dış politikadaki temel ilkesi başta komşularımız olmak üzere tüm dünya ulusları ile birlikte barış içerisinde birlikte yaşamaktır. Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ sözü bunu en güzel biçimde özetlemektedir. Tarihi, coğrafyası, kültürü ve siyasi vizyonu ile bugünkü Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde küresel düzlemde son derece özgün, ilkeli ve etkin bir aktör haline gelmiş bulunmaktadır. Türkiye siyasi ve ekonomik olarak Avrupa ve ABD eksenli Batı dünyasının güçlü bir ortağıdır. NATO ittifakı vasıtası ile güvenlik boyutuyla, bir yönüyle Avrupa Konseyi üyeliği bağlamında demokrasi ve insan hakları standartları bakımından ve nihayet Avrupa Birliği (AB) ile sağladığı gümrük birliği dolayısıyla ülkemiz transatlantik dünyasının önemli bir parçasıdır. Ancak, Türkiye 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulan Batı merkezli dünya sisteminin köklü biçimde değişmekte olduğunun ve çok merkezli bir küresel sisteme doğru evrildiğinin farkındadır. Bu nedenle Türkiye tüm uluslararası platformlarda daha adil bir dünyanın kurulması için aktif roller üstlenmektedir" dedi.
"ORTA KORİDOR’UN GÜÇLENDİRİLMESİ ESASEN TÜM DÜNYANIN ORTAK ÇIKARINADIR"Diğer yandan, Türkiye’nin medeniyet geleneği itibarı ile İslam dünyasının da önemli bir parçası olduğunu ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) içerisinde önemli roller üstlenmekte olduğunu belirten Akgün, "Son yıllarda ise ülkemiz, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) vasıtasıyla Türk dünyası ile de ilişkilerini çok yönlü olarak geliştirmektedir. Türk dünyası kültürel olarak bizim ortak ailemizdir. Kardeş ülkeler arasında işbirliğinin derinleşmesi halklarımızın temel isteği ve beklentisidir. Ancak bu birliktelik üçüncü ülkelere karşı bir oluşum değildir. Amacı kardeş halkların işbirliği ve dayanışma yoluyla gelişmesi, kalkınması ve refahlarının artırılmasıdır. Orta Koridor dediğimiz bu güzergahın güçlendirilmesi esasen tüm dünyanın ortak çıkarınadır. Ülkemizle Azerbaycan arasında dünyada eşi benzeri olmayan ve yüreklere kök salmış istisnai bir kardeşliğe hep beraber şahit oluyoruz. Tarihi Şuşa Beyannamesi’nden aldığımız ilham ve cesaretle, "Tek millet, iki devlet" anlayışıyla ülkemiz, Can Azerbaycan’ın uluslararası platformlarda en güçlü destekçisi olmayı sürdürecektir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev liderliğinde, tek yumruk tek yürek olarak işgal altındaki Karabağ’ı azat etmiş milli sınırları içindeki topraklarında tam egemenliğini sağlamıştır. Azerbaycanlı kardeşlerimiz bugün sahadaki kazanımlarını masaya da taşımış, bölgede kalıcı barışın sağlanması, kalkınmanın başlaması ve bağlantısallığın artması için ortaya tarihi bir fırsat çıkmıştır. Bölgede tesis edilecek barış ve huzurdan yalnızca bölge ülkeleri değil tüm dünya kazançlı çıkacaktır. Bu nedenle kalıcı barışın sağlanması hepimizin en büyük temennisidir. Atatürk’ün de ifade ettiği üzere, ‘Azerbaycan'ın sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimizdir.’ Usta şair Bahtiyar Vahabzade'nin ‘Birdir bizim her halimiz, sevincimiz melalimiz, bayraklarda hilalimiz, Azerbaycan-Türkiye" sözleri de bu anlayışın ruhunu yansıtmaktadır" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın küresel barış ve istikrar için gösterdiği çabalar tüm dünyaca yakından takip edilmekte olduğunu belirten Akgün, "Bu çerçevede, Ukrayna’daki savaşın bir an önce durması, Gazze’de ateşkesin sağlanarak iki devletli bir çözüme ulaşılması ve Suriye’deki barış ve istikrarın geliştirilmesi temel önceliklerimizdir. Azerbaycan ile tüm bu konularda yakın işbirliği ve dayanışma içindeyiz. Daha adil bir dünya mümkündür ve bunun için birlikte çalışmalıyız" dedi.
GAFAROVA: "TÜRKİYE DİPLOMASİSİ, ÇEVİKLİĞİN VE BİLGELİĞİN SEMBOLÜDÜR"Modern Türkiye’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü derin bir saygı ve minnetle andığını belirten Sahibe Gafarova, "Büyük Atatürk’ün Cumhuriyet rejimi, laik devlet anlayışı ve demokratik değerler hakkındaki fikirleri kardeş ülkenin istikrarlı gelişiminin temelini oluşturmuştur. Çağdaş dönemin büyük devlet ve siyaset adamı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye, dünyanın en güçlü devletlerinden biri haline gelmiştir. Bugün kardeş ülke, yeni uluslararası ilişkiler sisteminin şekillendiği süreçte, bu sistemin hatlarını belirleyen ve yön veren öncü devletlerden biridir. Türkiye, bağımsız ve çok yönlü bir dış politika izleyerek sorumluluk, ilkeli duruş ve ileri görüşlülük örneği sergilemektedir" açıklamasını yaptı.
Sahibe Gafarova, "Yakın Doğu’dan başlayarak Doğu Avrupa’ya kadar birçok kriz bölgesinde Türkiye’nin gösterdiği çabalar barışa ve diyaloğa hizmet etmektedir. Türkiye’nin farklı taraflarla konuşabilme, sadece gözlemci değil aynı zamanda arabulucu olma kabiliyeti tüm dünyada derin saygı ve takdir toplamaktadır. Türkiye diplomasisi çevikliğin ve bilgeliğin sembolü, sesi ise barışın, istikrarın ve adaletin sesidir. Türk halkının üretkenlik enerjisinin birleşmesi, ekonomi, bilim, teknoloji, savunma sanayii ve diğer alanlarda büyük başarıların elde edilmesini sağlamıştır. Son yıllarda kardeş ülke, dünyanın en büyük ekonomileri arasında hak ettiği yeri almıştır" ifadelerini kullandı.
Gafarova, "Stratejik sektörlerde hızlı bir gelişme yaşanmaktadır. Devasa projeler hayata geçirilmekte, altyapı yenilenmektedir. Türkiye, kıtaları birbirine bağlayan enerji, ulaşım ve lojistik hatlarının önemli bir merkezi haline gelmiştir. Bugün Türkiye, geleceğe güvenle bakan bir ülkedir. O, milli değerlere bağlı kalmakla birlikte yeniliklere de açık bir devlettir. Türkiye’nin örneği kanıtlıyor ki bir devletin gücü yalnızca ekonomik ya da askeri imkanlarıyla değil, aynı zamanda manevi sorumluluğu birleştirme, koruma ve birlik oluşturma kabiliyeti ile ölçülüyor" dedi.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:44
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 29 Ekim 2025 23:51 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















