Ankara Bilal Bey i konuşuyor
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuruda bulunuyor.
Akademisyen, siyaset bilimci Emrah Gülsunar bir X paylaşımı nedeniyle tutuklandı. Metris Cezaevine gönderildi.
Memlekette durumun ne hale geldiğini anlayın, avukatının açıkladığına göre, yeterli yatak olmadığı için Gülsunar yerde yatıyor.
Saray trollerinin, sanki suçmuş gibi İmamoğlu destekçisi dediği.. Savcının da, paylaşımıyla darbe çığırtkanlığı / çağrısı ile suçladığı Gülsunar daha yargılanmadan cezalandırılıyor yani.
t24’ten Ceren Bayar da kapıdaki bir başka cezanın haberini verdi.
11. yargı paketi taslağında "Doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlâka aykırı tutum ve davranışta bulunan ya da bulunmayı alenen teşvik eden, öven veya özendiren kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" maddesinin yer aldığını aktardı.
Sevgili İrfan Değirmenci de tepkisini şöyle dile getirdi:
"Ne yapacaksınız? Toplama kampı mı kuracaksınız? Temel insan hak ve özgürlüklerine aykırı bu düzenlemenize sonuna kadar direneceğiz. Hiç kimsenin varoluşu, hapis sebebi olamaz. Isıtıp ısıtıp tartıştırdığınız niyetleriniz, nefret suçlarını teşvik ediyor.”
….
Bu haberlere AKP’den bir açıklama beklemiyordum doğrusu. Ancak partinin grup başkan vekili Abdullah Güler, hiçbir şey söylemeden çok şey anlatan bir açıklamayla haberi adeta doğruladı:
“Bize ulaşan öyle bir taslak yok. Aile Bakanlığımız, diğer bakanlıklarımız, çalıştaylar yapıyorlar. Bu konulardaki dünya uygulamaları nedir, ülkemizdeki mevcut durum nedir... Bu konularda raporlar var, araştırmalar var, değerlendirmeler yapılıyor. Herkes düşüncelerini, fikirlerini ifade ediyor"
Beyefendinin çevresindeki herkesin fikrini bilmesek!!!
*. *. *
Benzeri tartışmalarda hep hatırlatırım. Demokrasinin ebesi sayılan antik Yunan’da kadın insan sayılmazdı. Erkeklerin elindeki hiçbir hak onlar için geçerli değildi.
Keşifler Çağı’nda da Afrika’dan köle olarak Avrupa ülkelerine ve Amerika’ya götürülen siyahlar aynı muameleyi gördü. Çünkü derileri siyahtı. Giysilerinden inanışlarına her şeyleri kendilerinden farklıydı. Aralarına karışıp insan muamelesi görmeleri mümkün değildi.
O kadar ki siyah köleler modern Avrupa şehirlerinde “INSANAT BAHÇELERİNDE SERGİLENDİ”.. Beyazlar seyre gelip eğlendi. ABD’de ise daha feci bir tabloda, KU KLUX KLAN tarafından asıldı, hatta yakıldı.

İnsan doğuştan gelen bir özelliğini nasıl "toplumun çoğunluğu öyle istiyor" diye değiştirebilir?
Bir siyah derisini mi yüzmeli?
Bir eşcinsel, onca eziyete katlanıp doğasını savunacağına, biricik hayatını çoğunluğa armağan mı etmeli?
Bir kadın, sesinin, bedeninin, kısacası varlığının günah / haram olduğuna inanıp kendisini yok mu etmeli?
*. *. *
Başlıkta Bilal Erdoğan var.. Bu konu da nereden çıktı diyeceksiniz..
Bilal Bey Ankara’da fazlasıyla gündemde. Buna dair kulisleri yazmaya oturunca, bir arşiv taraması yapayım dedim. Karşıma, Galata Köprüsü’ndeki Gazze mitinginde yaptığı konuşma ve şu cümleleri çıktı. Demiş ki:
“Nerede insan hakları? Nerede çocuk hakları? Nerede kadın hakları? Nerede basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü? Bütün batılı değerler hem Gazze'de hem batıda öldü. Kendilerinden olmayanlara hiçbir hak tanımadıklarını bir kez daha gösterdiler.”
Hakikaten nerede insan hakları, ifade özgürlüğü?
“Acaba babasından sonra cumhurbaşkanı olduğunda bu sözleri hatırlar mı!!”
Cümle nasıl ama! Oksimoron kavramına şaka dozu kaçmış mükemmel bir örnek.
Oysa Ankara’da kimileri bunun mümkün olduğuna, hatta olması gerektiğine inanıyor. Ya da Erdoğan korkusundan inanmış gibi yapıyor.
Zira Erdoğan ailesi, elbette başta bay ve bayan Erdoğan, Bilal’i Saray’a hazırlıyor.
Olur mu?
Neler oldu bu memlekette.. Bu da olur.. Ancak çok da komik olur..
Erdoğan’ın anket düşkünlüğü malum.
Bilal Bey için de yaptırıyordur eminim.
ORC araştırma şirketinin son anketlerinden birinde “CHP seçmeninin yüzde 67’sinin İstanbul il başkanı olarak Gürsel Tekin’i istediği” yolundaki sonucunu hatırlarsınız belki.
Neden Türkiye’nin yüzde 67’si Bilal Bey’i istemesin.. Reca ederim yani!
Şöyle de bakabiliriz meseleye; baba memleketi iflas noktasına getirdi. Oğul en fazla aklımızı da alıp İzmir marşı eşliğinde çekip gidebilir.
Yakın zamanda AKP’yi övmelere doyamayan, “Erdoğan sayesinde ülkemiz 50 yıl ileri gitti” diyen işadamı Abdullah Kiğılı bugün “Bizi büyük bir felaket bekliyor” diye feryat ediyor.
Daha neyi bekleyeceğiz?
Bugün bize yaşatılan yetmiyor mu!
Yoksulluk..
Hukuksuzluk..
Baskı..
Bilal Bey şöyle rüyalar görüyordur belki:
Babasının yerine cumhurbaşkanı olmuş.
Almış eline yayını okunu..
“Hay Hak” diye gökyüzüne nişan alıyor.
Sorunlar, sıkıntılar uçup gidiyor.
Ama sonra ter içinde uyanıyor.,
Kendisini “Babacım şu borçları ne yapayım?” diye sayıklarken buluyor
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:62
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 16 Ekim 2025 10:41 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















