Anıtkabir’e hiç gitmemiş olunur mu? Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın cevabı...
Diyanet İşleri Başkanlığı döneminde Prof. Dr. Ali Erbaş’ın, en çok eleştirilen yönlerinden birisi ulusal bayramlarda bir kez bile Anıtkabir’e gitmemesiydi. Görevi gereği birçok ülkeye gitti, o ülkelerle ikili ilişkiler kapsamında temaslarda bulundu. Bazı konularda Erbaş’ın haksız biçimde eleştirildiği de söylenebilir.
Sıkça “Diyanetin bütçesi 9 bakanlıktan fazla” haberleri yapıldı. Ama unutmayalım, Diyanet’in personel sayısı 200 bine yaklaşmışken, karşılaştırılan 9 bakanlığın toplam personel sayısı bile Diyanet’e yaklaşamıyor. Nitekim, bütçede en büyük harcamayı personel giderleri oluşturuyor.
ELEŞTİRİLER DOĞRU DEĞİL
Prof. Dr. Ali Erbaş’la görev devir teslimi yapıldıktan sonra konuştum. Erbaş, “Hamdolsun, çok şükür görevimi hayırlı bir şekilde tamamladım” dedi. Kendisine “Sayın hocam, basında çok eleştirildiniz. Bunların başında özellikle Anıtkabir’e gitmemeniz geliyor. Bu konudaki eleştiriler hakkında da hiç konuşmadınız. Görevden ayrıldığınıza göre belki şimdi söylersiniz” dedim. Cevabı aynen şöyle oldu:
“Yani onlar doğru değil. Eleştirilerin hiçbirisi doğru değil. Dolayısıyla Anıtkabir’e hiç gitmemiş olunur mu? Yani ben daha önce de gittim. Dolayısıyla Atatürk’le öyle bir derdimiz de yok. Hayırlarla çok şükür görevi tamamladım. Başkanlıkta sürem bitti. Bundan sonra inşallah birbirimize dua edelim. Siz bize dua edin, ben size dua edeyim. Ben hakkımı helal ediyorum. Hakkımı helal ediyorum.”
Diyanet İşleri eski Başkanı Erbaş’a, “Ama, hocam sizi Anıtkabirde hiç gören olmadı” dediğimde, “Yani bilinmediği için zannediyorum. Önemli değil. Yani ben görevi tamamladım. Size teşekkür ederim” karşılığını verdi. Başkanın bu konuda konuşmak istemediği de anlaşılıyor.
HUTBELERDE ATATÜRK YOK
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve camilerde cuma günü okunan hutbelerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adı bile geçmedi. Hadi ulusal bayramlarda Atatürk anılmadı, hiç değilse 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü’nde, o haftada cuma hutbesinde adı anılıp, “Allah rahmet eylesin” denilebilirdi. Bu da yapılmadı.
Padişahlık döneminde her namazda, padişaha dua edilirdi. Atatürk, bu uygulamayı kaldırmıştı. Ama “Büyük önderi ulusal bayramlarda anmak, ölüm yıldönümünde ona bir Fatiha okumamak toplumda açıkçası rahatsızlık yarattı. Zaman zaman camide, bu yüzden imamla, cemaat arasında tartışmalar da oluyor.
Erbaş, “Bu konulara pek girmek istemiyorum. Lütfen zorlamayın, böyle bitirelim” dedi. Tabii ki çok merak edilen konular olduğu için sordum. Yoksa başkanın makam otomobilinin markası şuydu-buydu demiyorum. Bürokrasi lükse, şatafata alışmış. Belki de Erbaş’a lüks bir otomobil verip, “Bakın Diyanet İşleri Başkanı’nın makam aracı da lüks” deyip kendi gösterişlerini kapatmak istediler.
Bürokrasi eğer tasarruf yapacaksa, Bilecik, Niğde, Erzincan ve Manisa valilikleri görevlerinde bulunan rahmetli Vali Refik Arslan Öztürk’ün yaptıklarını öğrenmeli ve onları uygulamalı. Yoksa, “Devlette tasarruf” sadece sözde kalır.
DİYANET’TEN MEKTUP VARİstanbul Müftüsü Safi Arpaguş, Diyanet İşleri Başkanlığı’na atanmıştı. Ali Erbaş’ın başkanlık dönemi hayli tartışmalı geçti, Diyanet zedelendi. Toplumun büyük bir kesimi olanlara tepkiliydi. Yeni başkanın belki de başarılı olmasının tek bir yolu olarak “Eski başkanın yaptıklarını yapmamak” olarak gösteriyorlar. Arpaguş’tan en büyük beklenti Diyanet’in itibarını düzeltmesi ve yükseltmesi oluyor. Diyanet’ten aslında bana iki mektup geldi. Bunlardan birisi aşağıda. İkincisi ise Erbaş döneminde “Hatırımızda kalanlar” denilip maddeler halinde olumsuzlukları yazılmış. Biz, birinci mektubu aktaralım:
- Ali Erbaş, İslam’ın izzetini koruyamadı.
- İslam’ı iyi temsil edemedi.
- Toplumu kutuplaştırmak için dini istismar etti.
- Eylem ve söylemleriyle Diyanet’in en tartışmalı başkanı oldu.
- Hizmetlerin niteliğine değil sadece niceliğine odaklandı.
- Rakamların aldatıcılığından çok iyi faydalandı.
- 8 yıl boyunca makamda çok az bulundu. Ailesiyle yurt dışı gezileriyle gündeme geldi.
- Lüks ve şatafat içinde yaşadı ancak söylemlerinde sade yaşamı tavsiye etti.
- “Sigara haramdır” dedi ancak özel kaleminin neredeyse tamamı sigara içti.
- Eş, dost, akraba ve arkadaş kayırmacılığı Erbaş döneminde zirve yaptı.
KUL HAKKI, KAMU HAKKI- Kul ve kamu hakkı en çok Ali Erbaş döneminde ihlal edildi.
- Diyanet ile ilişkili vakıflar en çok Erbaş döneminde talan edildi.
- Yönetimde keyfilikler en çok onun döneminde arttı.
- Kurum ciddiyeti ve disiplini en çok Erbaş döneminde zarar gördü.
- Tarih boyunca hiçbir İslam alimi kendini peygamber varisi görmezken Ali Erbaş her fırsatta kendini peygamber varisi olarak takdim etti.
- Erbaş yeterince bilmediği Arapça ile tartışmaların odağı oldu.
- Erbaş bilmediği İngilizce ile alay konusu oldu.
- Erbaş bilmediği Fransızca ile gündem oldu.
- Erbaş devlet bütçesinden geniş katılımlı seyahatleriyle gündem oldu.
- Sarıklı, cübbeli olarak dini kisveyi nerede kullanması gerektiğini bilmediği için bile alay konusu oldu.
Prof. Dr. Ali Erbaş, Diyanet gibi önemli bir başkanlıkta toplumu kucaklayıcı, birleştirici önemli adımlar atabilirdi. Bunlar yapılmadığı için Diyanet personelinden de asla geçer not alamadı.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:81
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 19 Ekim 2025 05:01 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















