Almanya: 2026 da göç ve iltica politikasında ne değişecek?
T24 sayfasından alınan verilere göre, Ankara24.com bilgi veriyor.
Mayıs ayında göreve gelen Alman hükümeti göç konusunda sert bir politika izliyor. Berlin'in iltica politikası 2026'da nasıl olacak? Avrupa Birliği ortak iltica politikası ile neler değişecek?
Almanya'da göç ve iltica konusu 2026'da da gündemin en üst sıralarında yer almaya devam edecek. Görevi Mayıs ayında devralan Hristiyan Birlik (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti'den (SPD) oluşan hükümet, özellikle büyük ortak Hristiyan Birlik partilerinin bastırması nedeniyle sert bir göç politikası izliyor.
Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) üyesi İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, göreve başladıktan sonra ilk olarak Almanya'nın bütün sınırlarında kontrollerin artırılması talimatını verdi. Muhafazakâr bir siyasetçi olan Dobrindt, Almanya'da anayasal bir hak olmasına rağmen sığınma talep etmek isteyen yabancıların sınırdan doğrudan geri çevrilmesi gerektiğini savunuyor.
İçişleri Bakanı Dobrindt, ülke düzeyindeki tedbirlere ilaveten, 2024'te kabul edilen ve düzensiz göçle mücadeleyi hedefleyen Ortak Avrupa İltica Sistemi'nin (GEAS) de Almanya'ya uyumlu hâle getirilmesi için hızla iki yasal düzenleme hazırladı. Zira Dobrindt'e göre düzensiz göçle mücadele ancak Avrupa çapındaki ortak ve sertleştirilmiş mekanizmalarla mümkün.
Dobrindt'in de bastırmasıyla Avrupa Birliği (AB) içişleri bakanları, Aralık başında, 12 Haziran 2026'da yürürlüğe girecek olan GEAS reformlarından bazılarının sertleştirilmesi üzerinde uzlaşı sağladı. Bakanların uzun müzakereler sonucunda sıkı bir ortak sığınma politikası konusunda anlaşması Berlin'de büyük memnuniyet yarattı.
Almanya, AB içinde en çok sığınmacı kabul eden ve sığınmacılara tanıdığı sosyal ve maddi yardımlar nedeniyle iltica etmek isteyenlerin en çok tercih ettiği ülkelerin başında geliyor.
Berlin'in büyük başarı olarak gördüğü uzlaşmada dikkat çeken noktalardan biri, ilk kez bir ortak geri gönderme sisteminin oluşturulması. Böylece Almanya, tüm dış sınırlarındaki külfetli ulusal kontrolleri 2026'da kaldırmayı umuyor.
AB içişleri bakanlarının üzerinde uzlaştığı kararların Avrupa Parlamentosu'nda (AP) da onaylandıktan sonra yürürlüğe girmesi bekleniyor. AB ve AP müzakerecileri, uzlaşının ortak iltica düzenlemesiyle uyumlu hale gelmesi konusunda anlaştıklarını duyurdu. AP vekilleri, 18 Aralık Çarşamba günü, bunun yapılması için çalışmaların başlamasına onay verdi. Söz konusu düzenlemeye aşırı sağın da destek vereceği kesin olduğundan AP'den geçmesi sadece formalite olarak görülüyor.
İktidar koalisyonunun büyük ortağı Hristiyan Birlik partileri, Afganistan'da Alman kuvvetleri için çalışanların Almanya'ya getirilmesine ilişkin programları bile durdurmayı denedi. Çok sayıda Afgan açtığı davaları kazanınca Almanya'ya gelme hakkı elde etti. Onlardan bir grup Hannover kentindeki havalimanında görülüyor Düzensiz göçle mücadelede ulusal adımlarAlmanya İçişleri Bakanlığının 12 Haziran'da yürürlüğe girecek GEAS reformlarının ulusal kanunlarla uyumlu hâle gelmesi için hazırladığı yasal düzenlemeler de Aralık ayın başında kabineden geçti.
Bu çerçevede Berlin, öncelikle iltica taleplerinin değerlendirilmesinde ivme sağlayacak olan "güvenli menşe ülkeler" sınıflandırmasını basitleştiriyor. Alman hükümeti gelecekte sınıflandırmayı yönetmeliğe göre yapmayı planlıyor. Şimdiye kadar bunun parlamento ile eyalet yönetimlerinin temsil edildiği ve yasalarda onayı gereken üst merci olan Eyalet Temsilciler Meclisi'nden geçmesi gerekiyordu.
Güvenli ülke belirleme prosedürünün basitleştirilmesiyle bürokrasinin azaltılması, sığınmacıların muhtemel itirazı hâlinde hem sorumlu kurumların hem de yargının elinin kanunen güçlendirilmesi ve sınır dışıların kolaylaşması hedefleniyor.
Bir ülkenin resmi olarak "güvenli menşe ülke
" ilan edilmesi ile bu ülkeden gelen sığınmacıların iltica başvurularına olumlu cevap verilmesi olasılığı radikal biçimde düşüyor.
Güvenli menşe ülke tanımı, bir demokratik sistemi, istikrarlı bir hukuk düzeni ve işleyen denetleme ve koruma mekanizmaları sayesinde devlet baskısı tehlikesinin bulunmadığı, vatandaşın da etkin bir şekilde korunabildiği ülkeler için kullanılıyor.
Almanya; AB üyesi ülkeleri, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Gürcistan, Gana, Kosova, Makedonya, Karadağ, Moldova Cumhuriyeti, Senegal ve Sırbistan'ı güvenli menşe ülke olarak niteliyor. AB uzlaşısında yer alan yeni ortak liste ile buna Cezayir, Hindistan, Fas, Tunus, Mısır, Bangladeş ve Kolombiya'yı eklenmesi söz konusu.
Ayrıca Türkiye'nin de aralarında bulunduğu AB'ye aday ülkeler de güvenli ülke olarak sınıflandırılacak.
Güvenli menşe ülke sınıflandırmasıyla bu devletlerden gelen sığınmacıların işlemleri ülkeye sokulmadan, doğrudan sınırlarda veya transit bölgelerde incelenebilecek, böylece ülkeye girişi engellenebilecek.
Alman hükümeti, yeni düzenlemede sınır dışı etmek amaçlı gözaltına alma ile kişinin bir merkezde tutulması hâlinde avukat bulundurma zorunluluğunun da kaldırılmasını öngörüyor.
İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt'e göre, alınan tedbirlerle sadece iltica işlemleri hızlanmayacak, aynı zamanda ret kararlarına yapılan itirazlar nedeniyle özellikle yargıya intikal eden dava sayısı azalacak, böylece mahkemelerin yükü de hafifleyecek.
Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt Ne olmuştu?AB'nin, 2024 yazında kabul ettiği GEAS reformlarının en geç Haziran 2026'da yürürlüğe girmesi öngörülüyordu. Ancak AB Komisyonu, göçle mücadelenin sertleşmesi için baskının artması üzerine, sığınma başvurusu işlemlerini hızlandırma hedefi gerekçesiyle GEAS'taki bazı bölümleri öne çekti.
Uzun süren müzakereler sonucu AB içişleri bakanları, sığınmacıların geri gönderilmesine ilişkin söz konusu düzenlemelerde uzlaşı sağladı. Söz konusu uzlaşının bir an önce düzenlemeye dönüşmesine dair çalışmalara başlanmasına da 18 Aralık'ta Avrupa Parlamentosu yeşil ışık yaktı.
Gelecekte AB'de daha az kişiye sığınma hakkı tanınması, iltica başvurularının ağırlıklı olarak AB dışında değerlendirilmesi, sınır dışıların daha hızlı yapılabilmesi ve sığınmacı yükünün üye devletler arasında dağıtılması hedefleniyor.
Üzerinde uzlaşı sağlanan düzenlemeyle ayrıca ilk kez AB ülkeleri ortak bir geri gönderme sistemine de kavuşacak. Geri gönderme kararlarının karşılıklı olarak tanınması ile üye devletler diğerlerinin kararlarını doğrudan uygulayabilecek. Bununla AB'yi terk etmek zorunda olan kişilerin başka bir AB üyesine geçerek geri gönderilmekten kaçmasının engellenmesi amaçlanıyor.
Ayrıca sığınmacılar yetkili kurumlarla iş birliği yapmak zorunda kalacak, aksi takdirde aldıkları devlet yardımları ya da varsa çalışma izinleri iptal edilebilecek. Güvenlik riski oluşturduğu düşünülen kişilere süresiz giriş yasağı ve hapis cezası uygulanması da mümkün oluyor. Uzlaşı, üçüncü ülkelerde geri gönderme merkezlerinin kurulmasını da öngörüyor.
İlticaları sertleştirecek uzlaşı ayrıca, sığınmacı sayısı yüksek Yunanistan, İtalya, İspanya ve Kıbrıs gibi üyelerdeki 21 bin ilticacının dayanışma ilkesi temelli dağıtımını da öngörüyor. Sığınmacı almayı reddedenlerin ortak dayanışma havuzuna maddi katkı sunması gerekiyor.
Son yıllarda Avrupa'da en çok sığınmacı ve mülteci kabul eden Almanya'nın dayanışma önlemleri kapsamında 2025 için ilave yük üstlenmesine gerek kalmadığı açıklandı.
GEAS neleri öngörüyor?Düzensiz şekilde AB'ye giren tüm kişilerin, gelecekte birkaç gün içinde kontrol taramasına tabi tutulması, iltica talebinde bulunanların kimliklerinin belirlenmesi, sağlık ve güvenlik kontrollerinin yapılması, biyometrik verilerinin alınması ve bunların sığınmacıların verilerinin toplandığı EURODAC bilgi bankasına kaydı öngörülüyor. EURODAC veri tabanının ileride biyometrik verilerin yanı sıra kimlik ve seyahat bilgilerinin de yükleneceği bir göç bilgi bankasına dönüştürülmesi hedefleniyor.
GEAS ayrıca bir dayanışma mekanizmasını da düzenliyor. Buna göre göç yükü yüksek Birlik ülkeleri, gelecekte diğer üye devletler tarafından, ilave sığınmacı alımı, mali katkı ya da başka alternatif destek yoluyla bir dayanışma mekanizmasıyla desteklenecek ve bu gönüllülük değil, zorunluluk temelli olacak.
GEAS, belli koşullarda sığınma başvurusu yapanların hareket özgürlüğünün kısıtlanmasını ve gözaltıları da mümkün kılabilecek. Burada "gözaltı", kaçma riski bulunması hâlinde gündeme gelecek.
İltica başvurusu sahiplerine verilen yardımlara da kısıtlamalar getirilebilecek. Bir ilticacının maddi hizmetlerden faydalanma hakkı, örneğin, barındığı merkezin kurallarını ihlal etmesi veya şiddet içeren davranışlarının görülmesi hâlinde kesinti gerekçesi olabilecek. Sığınmacının yasal düzenlemeler çerçevesindeki hizmetlerden faydalanması, gönderildiği mülteci kabul tesisinde fiilen kalması şartına bağlı olacak.
GEAS düzenlemelerine Alman hükümeti ulusal bazı ilaveler de yaparak, örneğin eyaletlere "İkincil göç için merkezler" kurma yetkisi de veriyor. İkincil göç ile kastedilen, sığınmacının başka bir Birlik üyesi devlette zaten kabul almış olmasına rağmen Almanya'ya gelip Almanya'da da iltica talebinde bulunması. Bu kişiler kurulacak söz konusu ikincil göç merkezlerinde kalacak, işlemlerinin tamamlanması sonrasında da derhal kabul aldığı ilk ülkeye geri gönderilecek.
DW / ETO,JD
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:34
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 27 Aralık 2025 20:47 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















