2026 da Türkiye ekonomisini neler bekliyor?
T24 sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
Türkiye ekonomisinde 2026 yılında da gözler enflasyonla mücadele programında olacak. İktidarın büyümeden taviz vermeden enflasyonu düşürmeye çalışması, enflasyonun yüzde 25-30 arasında takılmasına neden olabilir.
Türkiye'de gerek milyonlarca çalışan ve emekli gerekse her sektördeki yüzbinlerce şirket sahibinin 2025'teki en önemli gündemi hayat pahalılığı ve yüksek maliyetler oldu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in göreve geldiği Haziran 2023'ten bu yana iktidarın uyguladığı enflasyonla mücadele programı, 2026'nın da en önemli gündem maddesi olmaya devam edecek.
2026'da genel beklenti 'denge' olacakResmi verilere göre, Şimşek'in göreve başladığı dönemde yüzde 38 olan yıllık enflasyon, Mayıs 2024'te yüzde 75'i görmüştü. Enflasyonun 2025 yılını yüzde 30-31 düzeyinde kapatması bekleniyor. Şimşek'in programı, enflasyonla mücadeleyi büyük oranda Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz politikalarına bağladığı için eleştiriliyor.
TCMB son bir yılda politika faizini yüzde 50'den yüzde 38'e düşürmüş olsa da, Türkiye'de hâlâ yüzde 7 düzeyinde yüksek bir reel faiz bulunuyor.
Son bir yılda Başkan Fatih Karahan ve yardımcılarının söylemleri ile TCMB politikalarına güven yeniden tesis edilmeye başlasa da yüksek enflasyon dönemi başta tekstil olmak üzere emek yoğun sektörlere ağır darbe vuruyor. Yüksek faizler nedeniyle finansal kaynaklara ulaşamayan on binlerce şirket, kapanma tehlikesi ile karşı karşıya.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonla mücadele programını TCMB faiz politikasına bağladığı için eleştiriliyorİş dünyası temsilcileri kapsamlı bir yapısal reform programı ve enflasyonla mücadelede süreklilik talep ederken, olası bir erken seçim kararının son iki yıldaki kazanımları da heba edebileceği endişesi yaşanıyor. 2026 için en büyük beklenti ise hem ekonomik parametrelerde hem de siyasi gerilimlerde bir "denge" iklimine girilmesi olacak.
Yeni yıla girerken, 2026'da ekonominin nasıl bir seyir izleyeceğini 5 başlıkta ele aldık:
Türkiye ekonomisi 2026'da nasıl bir büyüme performansı gösterecek?
2023 yılını yüzde 4,5 ve 2024 yılını yüzde 3,2 büyüme ile kapatan Türkiye ekonomisi, 2025 yılı ilk çeyrekte yüzde 2,5 büyüdü. İkinci çeyrekte büyüme oranı yüzde 4,6, üçüncü çeyrekte ise yüzde 3,7 olarak gerçekleşti.
Son iki yıldır ekonomi yönetimi ve TCMB tarafından yürütülen enflasyonla mücadele programı büyüme performansında sınırlı bir fren etkisi yaratmış durumda. Bunda hükümetin bir yandan enflasyonu düşürmeye çalışırken, diğer yandan büyümeden fazla taviz vermeden yola devam etmesinin etkisi belirleyici oldu.
Öte yandan üçüncü çeyrekte sanayi sektörü yüzde 6,5 oranında ve inşaat dahil hizmetler sektörü yüzde 4,6 oranında büyüme kaydederken, tarım sektörü yüzde 12,7 oranında daraldı. Tarım sektöründeki bu sert daralmada zirai don ve kuraklık olaylarının etkisi ile birlikte, son yıllarda tarım nüfusundaki erime ve yüksek maliyeler nedeniyle tarımsal üretimin gerilemesi gibi nedenler belirleyici oldu.
Dikkat çekici bir başka nokta ise 2026'daki büyüme performansı açısından öncü göstergelerden biri olan makine teçhizat yatırımlarındaki yüzde 11,3 büyüme oldu. Bu veriler ışığında, 2026 büyümesinin Orta Vadeli Program'daki (OVP) yüzde 3,8'lik tahmini aşması ve yüzde 4-4,5 civarında gerçekleşmesi bekleniyor.
2026'da enflasyonda istenen düşüş sağlanabilecek mi?Türkiye, yüzde 30 enflasyonla dünyanın en yüksek enflasyona sahip ülkelerinden biri olmaya devam ediyor. Son açıklanan Kasım 2025 verilerine göre, uzun bir aradan sonra ilk kez aylık enflasyon 0,87 ile yüzde 1'in altında geldi. Yıllık enflasyon ise yüzde 31,07 olarak gerçekleşti.
Yıllık enflasyona en büyük etki ise 7,57 puanla konut, 6,83 puanla gıda ve alkolsüz içecekler ve 4,55 puanla ulaştırma gruplarından geldi. Bu dönemde üretici enflasyonu ise yüzde 0,84 oranında artarken, yıllık artış oranı yüzde 27,23 olarak gerçekleşti.
Ekonomi yönetimi 2026 sonunda üst sınırı yüzde 19 olmak üzere, enflasyonun yüzde 16'ya gerileyeceği tahmininde bulunuyor. Uluslararası kurumlar ve TCMB Piyasa Beklenti Anketi sonuçları ise yıl sonunda enflasyonun yüksek bir ihtimalle yüzde 25'ler seviyesinde olacağı beklentisini güçlendiriyor.
2026'da baz etkisinin ortadan kalkması ve aylık ortalama yüzde 2 seviyelerine demir atan enflasyon, Türkiye'nin olası bir seçime kadar yüzde 25-30 arası bir enflasyon aralığına sıkışabileceği endişelerini artırıyor.
Türkiye'de işsiz sayısı hesaplanırken ortaya konan parametrelerin hayatın olağan akışı ile uygun olmadığına dair eleştirilerin de etkisiyle Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak 2021 itibariyle geniş tanımlı işsizlik, bir başka ifadeyle "atıl iş gücü istatistikleri"ni de yayınlamaya başlamıştı.
Son açıklanan Ekim 2025 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı bir önceki aya göre 27 bin kişi azalarak 3 milyon 33 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puan azalarak yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7 iken kadınlarda yüzde 11,3 olarak tahmin edildi.
Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı ise 2025 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre 1,1 puan artarak yüzde 29,6 oldu. Yani Türkiye'de çalışabilir nüfusta her 10 kişiden 3'ü işsiz durumda bulunuyor.
Gerek OVP öngörülerinde gerekse OECD ve IMF gibi uluslararası kurumların tahminlerinde, 2026'da Türkiye'de işsizlik oranının 2025 yılına paralel seyredeceği öngörülüyor.
2026'da dolar kuru ve ihracat performansı ne olacak?Türkiye'de vatandaşların ekonomideki gidişat açısından temel göstergelerden biri olarak algıladığı dolar kuru, son yıllarda TCMB'nin müdahaleleri ile çoğunlukla yatay bir seyir izliyor. 2024 yılına 29,7 TL seviyelerinden başlayan dolar kuru, yılın son günlerinde 35 TL'yi görmüştü. 2025 yılının son günlerinde ise 42,8 TL seviyelerinde seyreden dolar kuru, böylelikle 2025'in tamamında yüzde 22 değer kazanmış oldu. Bu da yüzde 30'luk yıllık enflasyonun hayli gerisinde kaldı. Dolar kurunun 2026 içerisinde yüzde 20'ler oranında bir yükseliş yaşayabileceği tahminleri öne çıkıyor.
Dolayısıyla, beklenmedik gelişmeler yaşanmazsa, 2026 sonu dolar kuru seviyesinin 50 TL'ye ulaşacağı öngörülüyor.
Dış ticaret performansına bakıldığında ise, Türkiye'nin ihracatının az da olsa arttığı görülüyor. Ocak-Kasım döneminde ihracat, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,7 oranında artışla 247,2 milyar dolar olarak kaydedildi. Yılsonu hedefi olan 270 milyar doların kıl payı da olsa yakalanabileceği beklentisi hâkim.
2026 için ise hükümetin hedefi 282 milyar dolarlık ihracata imza atmak. Ancak TL'nin hala görece olarak değerli olması ve ihracatçı firmaların finansal kaynak sıkıntısı ihracat performansını olumsuz etkiliyor. Bu olumsuz tablonun 2026'da devam etmesi bekleniyor.
Ocak-Kasım 2025 itibariyle, Türkiye'nin ithalatı ise bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 5,7 oranında artışla 329,7 milyar dolar oldu. 2025'in tamamındaki ithalatın 355 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu da bir önceki yıla göre ithalat artışının yüzde 3 seviyesinde gerçekleşeceği anlamına geliyor. Dolayısıyla ihracattaki hız kaybı, ithalatta da kendini gösteriyor. 2026 yılında ise ithalattaki artışın hızlanması ve yüzde 6,5 seviyesine çıkarak 378 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Cari denge ve bütçe açığında hangi gelişmeler bekleniyor?TCMB verilerine göre, Ekim ayında cari açık yaklaşık 22 milyar dolar olurken, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret dengesi de 67,3 milyar dolar açık verdi. Cari işlemler hesabının 2025 sonu itibariyle yıllık bazda 20,9 milyar dolar açık vermesi bekleniyor. Cari açığın gayri safi yurt içi hasılaya oranının ise yüzde 1,4 olması öngörülürken, 2026'ya ilişkin beklentiler bu oranın yüzde 1,2-1,3 seviyesine çekilebileceği yönünde.
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın güncel verilerine göre, Türkiye'nin bütçesi Ocak-Kasım 2025 döneminde 1,3 trilyon lira açık verdi.
Ekonomi yönetimi 2025 sonunda merkezi yönetim bütçe giderlerinin 14 trilyon 674 milyar lira, merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 12 trilyon 466 milyar lira, bütçe açığının 2 trilyon 208 milyar lira, faiz dışı açığın 156 milyar lira olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyor. 2026 için ise bütçe giderlerinin 18 trilyon 979 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 16 trilyon 266 milyar lira olacağı tahmini yapılıyor.
Yani hükümet, 2026'nın tamamında bütçenin 2,7 trilyon TL'lik açık vereceğini hesaplıyor. Bu da bütçe açının 2026 yılında 2025'e göre yüzde 22 artacağını gösteriyor.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:48
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 27 Aralık 2025 23:40 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















